RECEP BAŞTUĞ

GENEL MÜDÜR

 

Değerli Paydaşlarımız,

2019 yılını, gerek ekonomimiz gerek sektörümüz gerekse bankamız açısından, beklentilerden daha pozitif bir tablo ile geride bıraktık. Garanti BBVA olarak hem finansal hedeflerimiz hem de finansal olmayan performans göstergelerimiz açısından başarılı bir yıl oldu.

Zorlu geçen 2018 yılının ardından, 2019 yılı iki farklı ekonomik dönemin yaşandığı bir yıl oldu. Seçim dönemini de içine alan yılın ilk yarısında, küresel faktörlerin de etkisiyle, yatırım iştahı düşük, belirsizlik yüksekti. Yılın ikinci yarısında ise, enflasyondaki hızlı iyileşme ve gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleme politikalarının desteği ile Merkez Bankası politika faizini 12 puan düşürerek, sene sonunda %12’ye indirdi. Faizlerdeki düşüşle, kredi talebinde canlanma başladığını gördük. Ekonominin gelişiminde lokomotif görevi üstlenen Türk bankacılık sektörü, ekonomimizin bu gelişim sürecinde de ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkısını sürdürdü. Sektör; likidite, aktif kalitesi ve sermaye anlamında dayanıklılığını bir kez daha kanıtladı.

Garanti BBVA olarak, kredi taleplerindeki toparlanmayla birlikte, yılı %7’lik TL kredi büyümesi ile kapattık. Temel hedefin reel sektör olduğu genele yaygın ve dengeli büyümemizi, geniş müşteri tabanımız sayesinde mevduat artışıyla sağlıklı olarak destekledik. Önemli bir başarı olarak özellikle TL vadesiz mevduat tabanımızı güçlendirdiğimiz bir yıl oldu. Böylelikle canlı kredi-mevduat oranımız 2018 yılındaki 14 puanın üzerine 6 puan daha iyileşme gösterdi. Bu, müşterilerimizle sağlıklı ilişkilerin bir sonucu olduğundan bizim için çok kıymetli.

Mevduat dışı borçlanma kaleminin ise toplam fonlamamız içindeki payı bu yıl azaldı. Yıl içinde yaptığımız yüklü ödemelere rağmen, halen yüksek seyreden yabancı para likidite seviyesine sahibiz. Yabancı para kredilerde 2013 yılından bu yana devam eden düşüş sebebiyle, yurtdışı fonlamalarına olan ihtiyacımız önceki yıllara göre geriliyor. Bununla birlikte, elbette ki, bilançomuzu yönetmede ve fonlama yapısını çeşitlendirmede yurtdışı borçlanma programının önemi kaçınılmaz. Bu alanda fırsatları gözeterek, her zaman bu piyasaların önemli aktörlerinden biri olarak, ilişki ve ihtiyaçlarımızı canlı tutup yeni ihraçlar-borçlanmalar yapmaya devam edeceğiz.

Geçtiğimiz dönemde yaşanan ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın, aktif kalitesi üzerindeki gecikmeli etkisi bu yıl belirginleşti. Takibe girişlerdeki artış, beklentimiz dahilinde, yılın ilk yarısında bireyselde, yılın geri kalanında ise büyük montanlı tüzel kredilerde gerçekleşti. Takipteki krediler rasyomuz %6,8 seviyesinde, sene başında duyurduğumuz beklentilerimize paralel olarak gerçekleşti. Aktif kalitesi için zorlu geçen 2018 ve 2019 yıllarından sonra, önümüzdeki yılda beklenen firmalar dışında yeni girişler öngörmüyoruz. Ayrıca ekonomik aktivitede yaşanan canlanmanın, aktif kalitesi üstündeki pozitif etkilerini de artarak hissetmeye başlıyoruz.

Sermaye yaratan büyüme stratejimiz sayesinde, bu dönemi sermaye yeterliliğini en üst seviyede tutarak geçirdik. 2018 sene sonu itibarıyla %16,5 olan konsolide sermaye yeterlilik oranımız, bu yıl sonu itibarıyla %17,8 seviyesine yükseldi ve minimum yasal limit olan %12’nin çok üzerinde kalmaya devam etti. Güçlü sermayemizin verdiği güvenle, önümüzdeki dönemde artan talebi karşılayarak, reel ekonomiye destek vermeye devam edeceğiz. 

Finansal olmayan tarafta ise gerek müşteri deneyimini iyileştirme gerekse dijitalleşme gibi odak alanlarımızda gelişimimiz sürdü. Geçtiğimiz yıl hizmet modeli dönüşümünü tamamladık. Şubelerimizin tüm dinamiği değişti. Bu alanda etkinliği ve hizmet kalitesini artırma yönünde çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Müşterilerimizin finansal sağlığını korumak, onların güvenilir ortağı olmak ve danışmanlık sağlayabilmek önceliklerimiz arasında.

Sorumlu bankacılık alanında ise küresel seviyede ortaya çıkan en iyi uygulamaları tespit ediyoruz ve bunları daha da geliştirerek, sürdürülebilir kalkınma amaçlarına yönelik finansman çözümlerini ülkemizde hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda, bu yıl içerisinde, 5 yıl vadeli yeşil tahvil ihracına imza attık. Türkiye’de gerçekleştirilen ilk işlem olma özelliğini taşıyan bu ihraçtan sağlanan fonla, iklim değişikliğine çözüm üreten yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği projelerine destek sağlayacağız. Türkiye’de yenilenebilir enerji finansmanında öncü olan ve rüzgar enerji santrallerine en çok finansman sağlayan Banka olarak bu alandaki çalışmalarımız sürecek. Sürdürülebilir alanları destekleyen bu ihraçların yanında, kredi tarafında ise, müşterilerimizi bu alanlarda vade boyunca teşvik eden bir yapıyı da geçtiğimiz yıl ülkemize kazandırdık. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz Yeşil Bono, Sosyal Bono, Yeşil Kredi ve iş hayatında kadın erkek eşitliğini sağlamaya yönelik kredi ürünleri sağlamaya devam ederek, sektörde öncü konumumuzu pekiştirmeyi amaçlıyoruz.

2020 YILI VE SONRASI İÇİN…

2019 yılında ekonomik göstergeler, beklentilerimizin çok ötesinde hızla iyileşme gösterdi. Bu iyileşmede gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının genişlemeci para politikalarının desteği olsa da, önemli ölçüde ülkemizin dinamizminin ve dayanaklılığının bir sonucu olduğunu düşünüyorum.

Yılın başında %20 civarında olan yıllık enflasyon, güçlü olumlu baz etkisi ve kurdaki dengelenmenin sayesinde 2019 sonunda %11,8’e geriledi. Enflasyondaki iyileşmenin devam etmesini ve 2020 yılını yüksek tek haneli rakamlarda tamamlamayı bekliyoruz. Enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri dahilinde, Merkez Bankası ölçülü faiz indirimlerine devam edecektir.

Düşük faiz ortamının etkisiyle, 2020 yılında ekonomik aktivitedeki canlanmanın çok daha belirgin olmasını ve büyümenin %4’e ulaşmasını bekliyoruz. Buna paralel olarak, 2019’un son çeyreğinde kredi taleplerinde gördüğümüz toparlanma önümüzdeki dönemde çok daha belirgin olacaktır.

Bu dönemde de her zamanki gibi müşterilerimizin yanında olacağız. Müşterilerimizin taleplerini karşılayarak, ekonomiye katkıda bulunmaya devam edeceğiz. TL kredi tarafında güçlü konumumuzu pekiştirecek şekilde sektör ortalamasının üzerinde bir büyüme hedefliyoruz. Tüzel tarafta önceliğimiz yatırım kredileri ile uzun vadeli sağlıklı finansman yaratmak. Bir diğer ilgi alanımız ise halihazırda çok iyi olduğumuz KOBİ’lerde daha da derinleşmek.

Büyüme odağımızı korurken; gerek finansal gerekse finansal olmayan risklerimizi etkin yönetmeye devam edeceğiz. Aktif kalitesi önceliklerimiz arasında olacak. Geçtiğimiz dönemin bıraktığı sorunlu kredi portföyünü etkin bir şekilde yönetip azaltmaya çalışacağız.

Müşterilerimiz ve iş modelimize yönelik yatırımlarımız 2020’de de hız kesmeden sürecek. Müşterilerimizin finansal sağlığını korumak için gerekli olan her türlü destek ve yardımı yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Doğru müşteriyi doğru ürünle destekleme stratejimizin faydasını gördüğümüzü ve önümüzdeki yıllarda da bunun bu şekilde süreceğini söyleyebilirim.

Teknolojik altyapımızı güçlendirmek üzere bu yıl başlattığımız yoğun yatırımlarımız seneye de devam edecek. İnsan odaklı ve yaşamı kolaylaştıran teknolojiyi merkezine alan bankacılık anlayışıyla; karar alma ve analiz süreçlerimize, veri analitiğini entegre etmeye devam edeceğiz.

Dürüstlük, hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkeleri Garanti BBVA kültürünün ayrılmaz parçası ve sürdürülebilir varlığının güvencesi. Etkimizin ve yarattığımız değerin bankacılıkla sınırlı olmadığının bilinciyle, paydaşlarımıza sürekli değer yaratmak için sürdürülebilir kalkınma odağımızla çalışmaya devam edeceğiz.

 

Saygılarımla,

RECEP BAŞTUĞ
YÖNETIM KURULU ÜYESİ,
GENEL MÜDÜR

İÇİNDEKİLER