Geçtiğimiz 10 yılda teknoloji bugüne kadar olmadığı bir hızda hayatımızı değiştirdi. Bilgisayarlar,
cep telefonları, akıllı ev sistemleri ve otomobiller büyük bir dönüşüm geçirdi. Ancak dönüşüm sadece
araçlarla sınırlı kalmadı, dijitalleşme yaşamın her alanında etkisini gösterdi. Gündelik hayatımızdan
alışkanlıklarımıza, iş yapış ve düşünme şekillerimize kadar her şey bu değişimden etkileniyor.
Gelecek 10 yılda da değişim büyük bir hızla ve ivmeyle devam edecek. Yapay zeka, artırılmış gerçeklik
ve sanal gerçeklik çok hızlı yaygınlaşacak ve fark edilmeyen rutinlere dönüşecek. Elektrikli araçlar
ulaşıma daha fazla dahil olacak. Bugün akıllı telefonlar bile bir ödeme aracıyken gelecekte ödeme
sistemlerinin teknoloji ve hayal gücünden aldığı ilham ile nakit ya da kredi kartı taşıdığımız günler
birer anı olabilir.
Müşterilerin ihtiyaç ve beklentileri de teknolojik ilerlemeler paralelinde sürekli olarak değişiyor
ve yeniden şekilleniyor. Ürün ve hizmetlere ulaşmak için müşteriler geleneksel yöntemler yerine her
yerden ulaşabildikleri, daha basit ve kullanışlı kanalları tercih ederken, kendilerine zaman
kazandıran, kısa ve sorunsuz yolculukları, yaşamlarını iyileştiren akıllı çözümleri ve eğlenceli
buldukları kişisel dokunuşları deneyimlemek istiyorlar.
Büyük veri uygulamaları ise analizleri çok farklı bir boyuta taşıyor, bütüncül bakış açısı ile karar
alma süreçlerinin ve stratejilerin yeniden kodlanmasına sebep oluyor. Verilerin analizi tercihlerin
daha iyi okunmasına, ihtiyaçların daha kişiselleştirilmiş ve kitle odaklı olarak giderilebilmesine
olanak veriyor. Operasyonel mükemmellik ve verimlilik, otomasyon, robot bilimi hayatın her alanına
girmeye başlıyor. Hayatımıza öğrenme ve bilgi platformu olarak giren internet, bugün büyük hızla bir
deneyim platformuna dönüşüyor. Bu nedenle, teknoloji ile desteklenen yeni deneyimleri anlamak ve iş
modellerine dönüştürmek büyük önem kazanıyor.
Bu dönüşüm süreci devam ederken, Dünya gezeni, üzerinde yaşayan bireyler ve faaliyet gösteren
kurumların hepsine iklim aciliyeti diyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2019 Küresel Risk Raporu'nda iklim
değişikliğiyle bağlantılı çevresel riskler, hem etki hem olasılık açısından en büyük on risk içinde en
başta gelmekte.
Garanti BBVA, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesine; yenilenebilir enerji yatırımlarına
öncelik verilmesi, ayrıntılı çevresel ve sosyal durum değerlendirme çalışmalarının yapılması, enerji
açısından verimli binaların, elektrikli ve hibrit araçların teşvik edilmesi ve paydaşlarının
farkındalıklarının artırılması ile katkıda bulunuyor.
İş modelini "çağın olanaklarını herkese sunma" amacı çerçevesinde şekillendiren Garanti BBVA, çağın
en temel belirleyicileri olan teknoloji ile insani öğeleri bir araya getiren, uzun soluklu ve sağlam
bir stratejiye sahip.
Garanti BBVA; müşterilerinin hayatını kolaylaştırmayı, finansal sağlıklarını gözetmeyi, doğru
finansal kararlar vermelerini sağlamayı, işlerini sürdürülebilir bir şekilde büyütmelerine destek
olmayı ve aynı zamanda kendi finansal hizmetlerini herkese ulaştırabilmeyi amaçlıyor.
Wired Dergisinin kurucu editörü Kevin Kelly, önümüzdeki 25 yılın en büyük inovasyonlarının henüz
gerçekleşmediğini, en büyük buluşların henüz keşfedilmediğini söylüyor, tıpkı çağımızın en önemli
buluşu interneti 25 yıl önce bilmediğimiz gibi... Kelly, "bildiğimiz tek şey makinelerle, teknolojiyle
aynı hizada olabilmek ve onları anlamaya çalışmak" diyor.
Garanti BBVA'nın 2019 Entegre Faaliyet Raporu, Garanti BBVA'nın gelecek 10 yılı nasıl gördüğü ve
nasıl hazırlandığı konusunda bir bakış sunarken, mega trendler ışığında şekillendirdiği iş modelini,
riskleri nasıl yönettiğini, fırsatları nasıl yakaladığını, dönüşümü nasıl gerçekleştirdiğini ve bunun
paydaşlarının yolculuklarına olan katkısını anlatıyor.