Genel Müdür’ün Mesajı

RECEP BAŞTUĞ YÖNETİM KURULU ÜYESİ, GENEL MÜDÜR

Değerli Paydaşlarımız,

2020 yılı, daha önce benzerini hiç tecrübe etmediğimiz, birçok farklı dönemi içinde barındıran bir yıl oldu. Yaşanan farklı dinamiklere ve zorluklara rağmen, Garanti BBVA olarak yılı, hem finansal hedeflerimiz, hem de stratejik performans göstergelerimiz açısından başarıyla geride bıraktık.

Ülke ekonomisi ve bankacılık sektörü olarak yıla çok güçlü büyüme ve olumlu beklentilerle başladık. Ancak, Aralık ayı itibarıyla Çin’de ortaya çıkan COVID-19 salgını, kısa sürede Dünya’ya yayılarak, ülkemizi Mart ayı ortasında etkisi altına aldı. Bununla birlikte, yılbaşındaki beklentilerimizden çok farklı, sosyal ve ekonomik belirsizliğin yüksek seyrettiği bir sürece adım atmış olduk.

Kamu otoriteleri, salgının, ekonominin paydaşları üzerindeki tahribatını azaltmak amacıyla tarihte benzerine az rastlanır mali teşvik ve parasal genişleme politikaları izledi. Reel sektöre yönelik destek paketlerinin açıklanması ve uyumlu para politikası uygulamaları ekonomik şokun yayılmasını engellemede alınan ilk tedbirler oldu. Bankacılık sistemi ise, KGF'yi ve düşük maliyetli likiditeyi sağlayarak, GSYİH’nin %10’una karşılık gelen destek ile bu süreçte kilit rol oynadı. Böylelikle, sektör, yıl içinde %40’ı aşan bir TL kredi büyümesi kaydetti.

Bu dönemde Garanti BBVA olarak, öncelikle çalışanlarımız ve müşterilerimizin sağlığına odaklandık. Güçlü teknolojik altyapımız ile uzaktan çalışma modeline ilk adapte olan banka olmamız sayesinde, operasyonlarımızı sorunsuz yönettik ve müşterilerimize kesintisiz, kaliteli hizmet sağladık. Böylelikle, bu yılı %33’ün üzerinde bir TL kredi büyümesi ile tamamladık.

Özellikle %40 seviyesinde gerçekleşen TL ticari kredilerdeki büyüme ile, bankamız bir kez daha reel sektörle beraber olağanüstü koşullarda sağlıklı büyüyebileceğini kanıtladı.

Bunun yanında, bu zorlu dönemde, kredi ödemelerinde güçlük çeken müşterilerimizin erteleme ve yapılandırma taleplerini sorgusuz sualsiz karşıladık. Yıl boyunca 1.1 milyonu aşkın müşteri hesabının, toplam 40 milyar TL’nin üzerindeki kredi borçlarını öteleyerek sıkıntı yaşayan müşterilerimize destek olduk.

Ortaya konan politikalar, sağlanan teşvikler ve bankacılık sektörünün de desteğiyle, hem reel sektörün hem bireylerin bu süreci mümkün olduğunca az etkiyle atlatması sağlandı. Güçlü sağlık sektörünün de desteğiyle, Türkiye, 3. çeyrekte %6,7’lik bir büyüme kaydederek, dünyada salgını en iyi yöneten ve normalleşme sürecine en hızlı adım atan ülkelerden biri oldu. Öncü göstergeler, Türkiye’nin, 2020 yılını %1’in üzerinde bir büyüme ile tamamlayarak, pozitif büyüme kaydeden ender ülkelerden biri olacağına işaret ediyor.

Gevşek para politikası, iç talepteki hızlı artış ve 3. çeyrekte gerçekleşen hızlı kur değer kaybı enflasyon üzerinde baskı oluşturdu. Bu gelişmeler neticesinde, Merkez Bankası, Temmuz ayı sonundan itibaren parasal duruşunu sıkılaştırmaya başladı. Kasım ayı başında göreve başlayan yeni ekonomi yönetimi ekibi, "tek oran" politikasına geçti ve enflasyonla mücadelede uzun süre sıkı kalmak için çok güçlü bir taahhüt sağladı. Böylelikle, 2. çeyrekte %8.25 seviyesindeki politika faizi kademeli artış ile yıl sonunda %17 seviyesine ulaştı. Para politikası uygulamalarındaki olumlu gelişmelerin yanında, varlık oranının kaldırılması ve TCMB'nin iyi banka kriterleri gibi kredileri artıran önceki düzenlemelerin geri alınması gibi piyasa dostu adımlar, yabancı fon girişlerindeki artışı beraberinde getirerek, ülkemize güvenin artmasını sağladı.

İhtiyatlı politikalarımız sayesinde, güçlü sermaye yapımızı, rekor kredi büyümesinin kaydedildiği böyle bir dönemde %17’de, minimum yasal limit olan %12 seviyesinin çok üzerinde korumayı başardık. Bunun yanında, yaşanan zor döneme rağmen, sorunlu krediler tarafında ciddi bir riskle karşılaşmadık. Garanti BBVA olarak, biz yine de ihtiyatlı bir yaklaşımla, karşılıklarımızı güçlendirerek tedbirimizi mümkün mertebe bugünden almaya çalıştık. Sektördeki en yüksek karşılık oranlarından birine sahibiz. Bunun yanında, kur riskini de çok dikkatli şekilde yönettik. Bilançomuzu koruyacak hedge mekanizmaları sayesinde riski minimize edebilir durumdayız. Bundan sonra da farklı bir resim beklemiyoruz. Temkinli yaklaşımımızla aktif kalitesi ve kredi risk maliyetlerini gözeterek büyümeye, sağlıklı sermaye yapımızla tüm paydaşlarımıza değer üretmeye devam edeceğiz.

Yüksek faiz ortamında fonlama yönetimi daha da önem kazandı. Yılın ilk yarısında TL kredi artışı paralelinde TL mevduat artışına tanıklık ederken, yılın 2. yarısında güçlü bir dolarizasyon eğilimine tanık olduk. YP mevduatların toplam mevduat içindeki payı %55 seviyelerine yükseldi. Güçlü TL mevduat artışıyla kredi büyümemize kaynak yaratmaya devam ettik. Özellikle vadesiz mevduat tabanımız bu dönemde çok güçlendi ve toplam mevduatlar içerisindeki payı 12 puan artarak %44 seviyesine kadar yükseldi. Bu da müşterilerimizin bize duyduğu güvenin bir göstergesi.

Yurtdışı fonlama tarafında ise, yenilenen sendikasyon kredimizi, dünyada bir ilk olarak sürdürülebilirlik kriterlerine endeksledik. Böylece, pandemi döneminin yarattığı belirsizliklere rağmen, çevresel taahhütlerimizi bir adım öteye taşıdık. Müşteri tarafında ise, kredi yapılarında birçok ilki gerçekleştirdik. Müşterilerimizin iş yapış şekillerini daha sürdürülebilir ve yeşil olmaya teşvik ederek, Yeşil Kredi, Cinsiyet Eşitliği Kredisi ve Sürdürülebilirlikle Bağlantılı Kredi yapıları gibi pek çok finansman mekanizmasını etkin olarak kullanıyoruz. Sürdürülebilir kalkınmaya katkımız 2020 yılı sonu itibarıyla 51 milyar TL'yi aştı. Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçişi ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamındaki hedeflerine ulaşabilmesi için iş dünyasının dönüşümüne öncülük etmeye devam edeceğiz.

Pandemi sürecinin çoğu sektör için en büyük kazanımı ‘dijitalleşme’ oldu. Dijitalleşmeye yıllardır yapılan yatırımların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Dijital bankacılık farkındalığının, dijital müşteri ve işlemlerin hızla arttığı bir yılı geride bırakıyoruz. Bugün, dijital kanallarımızı kullanan 9,6 milyon müşterimiz var. Türkiye’de dijitalleşmeye son 25 yıldır en büyük yatırımı yapan banka olarak, bu dönemde de müşterilerimize tüm kanallardan hizmet sağlamayı sürdürebildik. Yeni düzenlemelerin de getireceği fırsatları da değerlendirerek, dijital dönüşümü doğru strateji ve doğru araçlarla destekleyerek, sektöre öncülük etmeye devam edeceğiz.

2021 YILI VE SONRASI İÇİN…

Maliyetlerin yükseldiği, kredi talebinin ise azaldığı bir dönem içerisindeyiz. Önümüzdeki dönemde, enflasyon beklentimize uygun olarak, Merkez Bankası’nın mevcut sıkı duruşunu 2021 genelinde korumasını bekliyoruz. Böylelikle, nisan sonrasında kurdaki dengeli görünüm varsayımıyla olumlu baz etkisi ve beklentilerdeki toparlanmayla yıllık enflasyonun gerileyerek, 2021’i %11’e yakın bitireceğini tahmin ediyoruz. 2021 yılında olumlu baz etkisi, gerileyen risk primi ve sermaye akımlarının da pozitif desteğiyle ekstra bir olumsuz şok yaşanmazsa, %5’e yakın bir büyüme öngörüyoruz.

Bankamız, bu ekonomik toparlanma ortamında, ekonomimizin sürdürülebilir büyümesi ve sağlıklı, sağlam bir tabanda genişlemesi hedefleri doğrultusunda büyüme politikasını sürdürecek. Kredilerde özel banka ortalamalarının üstünde büyüme hedefimizi koruyoruz. Her segmentte büyüme hedefimiz olsa da, tüzel tarafta talebin daha yüksek olmasını bekliyoruz. Özellikle KOBİ’lerin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda finansman sağlamaya devam ederek ekonomimizin belkemiğini oluşturan esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz.

Önümüzdeki süreçte hem ötelenen, hem sorunlu kredilere ilişkin süreci ve tahsilatları, müşterilerimizin finansal sağlığını ve sektörün aktif kalitesini koruyacak şekilde yöneteceğiz. Bu portföyü iyi analiz ve takip ederek hem müşterilerimize doğru zamanda doğru desteği sağlamaya devam edecek, hem de portföyün kalitesini korumaya odaklanacağız.

Öte yandan stratejik projelerimiz ve çalışmalarımız da hız kesmeden devam edecek. Müşterimizin güvenilir finansal ortakları olma hedefiyle, ihtiyaç ve taleplerini en iyi şekilde karşılamak için çalışmayı sürdüreceğiz. İş modelimize ve dijital altyapımıza yatırımlarımızı sürdürerek, dijital ve mobil kanallarımızda sunduğumuz hizmet ve ürün yelpazesini genişletmeye devam edeceğiz.

Garanti BBVA olarak yaşadığımız gezegenin ve tabiatın geleceğini düşünmenin ve buna iş planlarımız içerisinde yer vermenin çok önemli olduğunu düşünüyor ve bu bilinçle davranmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlikte öncü banka kimliğimizle, 2021’de de bu konudaki farkındalığı arttırmaya, tüm müşterilerimiz, çalışanlarımız ve paydaşlarımızda pozitif yönde bir etki bırakmaya devam edeceğiz.

Sürdürülebilir finansal başarımızla, teknoloji ve yenilikçilikte öncülüğümüzle, donanımlı çalışanlarımızla, çevik ve şeffaf kurum kültürümüzle fark yaratan bir kurum olduğumuza inanıyorum. Tüm çalışma arkadaşlarımın yoğun eforu ve yakın takibi sayesinde, böylesine zor bir yılı başarıyla geride bıraktığımızı söyleyebilirim. Çalışma arkadaşlarıma, bize güvenen ve destekleyen tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.

RECEP BAŞTUĞ
YÖNETIM KURULU ÜYESİ,
GENEL MÜDÜR


İçindekiler