1Ç 2019
2019 MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜM
4Ç 2019
Ekonomik Aktivite: 3Ç18’den bu yana ilk yıllık pozitif büyüme
- Türkiye ekonomisi, 2019 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda %0.9 büyüdü.
- Ekonomi, 2.çeyrekteki %1.2’lik büyümeden sonra çeyreklik bazda %0.4 büyüyerek bir önceki çeyreğe göre kıyasla bir miktar ivme kaybına işaret etti.
- Takvim etkilerinden arındırılmış Sanayi üretimi (SÜ), Kasım ayında yıllık bazda %5.1 arttı.
- Sanayi üretimi yılın üçüncü çeyreğinde yıllık %0.4 daralmanın ardından Ekim-Kasım döneminde yıllık bazda %4.5 oranında büyüyerek, Sanayi üretiminde ivme artışına işaret etti.
- 2019 ve 2020 büyüme tahminlerimizi, son dönemdeki para politikasının gevşemesi ve makro ihtiyati politikaların desteklemesiyle hızlanan kredi büyümesinin etkisiyle sırasıyla %0.3 ve %3.0’dan %0.8 ve %4.0’a yükselttik.
Enflasyon: Tüketici enflasyonu 2019 yılını %11.84’de bitirdi.
- Yıllık enflasyon, 2019 yılının son çeyreğindeki olumsuz baz etkileri ve yüksek mevsimsel faktörlerin etkisiyle Eylül ayındaki %9.26’dan %11.84’e yükselerek yılı kapadı.
- Tüketici enflasyonu, kümülatif döviz kuru etkilerinin azalması, gıda fiyatlarındaki normalleşme, ithalat fiyatlarındaki düşüş ve zayıf talep sayesinde 2018 yılı sonundaki %20.3’den 8.5 puan gerileyerek %11.8’e indi.
- Yıllık çekirdek enflasyon, olumsuz baz etkisi ve kademeli toparlanan talep nedeniyle Eylül ayındaki %7.54’den Aralık ayında %9.81’e yükseldi. Çekirdek enflasyon 2018 yılında %19.53’tü.
- Yurt-içi üretici fiyat enflasyonu, düşük petrol fiyatları, döviz kurunda azalan oynaklık ve zayıf talep nedeniyle 2018 yılındaki %33.65’den 2019 yılında %7.4’e gerileyerek maliyet baskılarının zayıf kalmasına katkı sağladı.
- 2020 yılı sonunda tüketici enflasyonunun %8.5 olmasını bekliyoruz.
Cari Hesaplar Dengesi: Bozulma, Kasım ayında devam etti.
- 12 aylık kümülatif cari işlemler dengesi, Eylül ayındaki 5.35 milyar dolar fazladan (GSYH'nın %0.7) azalarak Kasım ayında 2.75 milyar dolar (GSYH’nın %0.4’ü) fazlaya geriledi.
- 2020 yılında 7.5 milyar dolar (GSYH'nın %-1.0) açığa dönmeden önce, cari işlemler dengesinin 2019 yılında 0.7 milyar dolar (GSYH'ın %0.1) fazla vermesini bekliyoruz.
Bütçe Dengesi: Bütçe Dengesi, 2019 yılını GSYH’ya oran ile %2.9 açık vererek kapattı
- 2019 yılının son çeyreğinde, bütçe harcamaları yıllık bazda %14.5 artarken, gelirler ise aynı dönemde sadece %5.2 arttı.
- Bütçe harcamaları 2019 yılında yıllık bazda %20.4 arttı. Öte yandan, bütçe gelirleri ise aynı dönemde yıllık bazda %15,6 oranında artarken, vergi gelirlerinde yıllık %8.4 artış kaydetti.
- 12 aylık kümülatif bütçe açığı, 2018 yılındaki 72.6 milyar TL’den (GSYH’nın %1.9’u) 2019 yılında 123.7 milyar TL’ye (GSYH’nın %2.9’u) yükseldi. Aynı zamanda, 2018 yılındaki 1.35 milyar TL (GSYH’nın %0.04’ü) faiz dışı fazla, 2019 yılında 23.78 milyar TL (GSYH’nın %0.6’sı) faiz dışı açık oldu.
- Bütçe açığının GSYH’ye oranının 2020'de %3.0 olarak gerçekleşebileceğini düşünüyoruz.
Dış Borç Stoku: Türkiye'nin üçüncü çeyrekte GSYH'ye olan dış borç stoku bir miktar geriledi
- Türkiye dış borç stokunun GSYH’ya oranı, uzun vadeli borç stokunun azalması sayesinde 2.çeyrekteki %60.9’dan 3.çeyrekte %59.1’e geriledi. Oran 2018 yılının son çeyreğinde %55.9’du.
- AB tanımlı kamu borç stokunun GSYH’ya oranı 2.çeyrekteki %32.4’den hafifçe %32.1’e geriledi. Bu oran, 2018 yıl sonunda %28.3’dü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası: 4Ç19'da gevşeme politikasına devam etti
- Merkez Bankası, politika faizini Eylül ayındaki %16.50’dan 450 baz puan düşürerek %12.0’a çekti. Böylece, Merkez Bankası 2019 yılında politika faizinde toplamda 1200 baz puan indirim yaptı.
- Merkez Bankası, beklenenden daha iyi enflasyon gerçekleşmesi ve küresel merkez bankalarının gevşeme politikalarına devam etmesi sayesinde kendi gevşeme politikasını devam ettirdi.
- Merkez Bankasının 2020 yılı sonuna kadar politika faizini %9.0’a indirmesini bekliyoruz.
Türk finansal varlıkları: Döviz kuru 2019 yılını Dolar karşısında 5.94'te kapadı.
- 2019’un son çeyreğinde, uluslararası ticaret belirsizliğindeki azalış ve gelişmiş ülke merkez bankalarından para politikası normalleşmesinde konusunda bir acele olmayacağı yönündeki mesajlar, risk iştahını olumlu yönde etkiledi.
- Bu olaylar ışığında, Türk finansal varlıkları bir miktar istikrar göstermeye başladı. Türk Lirası, 2019 yılının son çeyreğinde kur sepeti karşısında sadece %6.7 değer kaybetti.
- Türk Lirası, Dolar kuru karşısında 2019 yılında %14.0 değer kaybetti.
- 3Ç19 sonunda %13.58 olan 10 yıllık TL tahvil getirisi Aralık ayı sonunda %12.21'e geriledi.
3Ç 2019
KADEMELİ TOPARLANMA DEVAM EDİYOR. Türkiye Ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yıllık %2.6 daralırken, ikinci çeyrekte yıllık 1.5% küçüldü. Ayrıca, Ekonomideki kademeli toparlanma devam ediyor çünkü mevsim ve takvim arındırılmış milli hasıla ilk çeyreğe göre ikinci çeyrek 1.2% büyüdü. Özel tüketim ve net ihracatın büyümeye güçlü katkısına rağmen(5.7 puan), yatırım harcamalarının büyümeye sert negatif katkısı(-7.1 puan) ikinci çeyrekte daha güçlü toparlanmayı engelledi.
SANAYİ ÜRETİMİ 3Ç19’DA TOPARLANMADA İVME KAYBINA İŞARET EDİYOR. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, Ağustos ayında yıllık %3.6 daraldı. Mevsim ve takvim arındırılmış sanayi üretimi ise Temmuz ayındaki sert yükselişten sonra(aylık +%4.3) Ağustosta aylık %2.8 küçülerek ekonomik aktivitede yavaşlamaya işaret etti. Öte yandan, Sanayi üretimi, yılın ikinci çeyreğinde yıllık %3.3 daralırken, 3. Çeyreğin ilk iki ayında sadece %0.9 düştü. Bununla birlikte, sanayi üretiminin 3. Çeyreğin bütününde pozitif büyümesini bekliyoruz. Güçlü baz etkisi ve para politikasındaki gevşeme sonucunda kredi büyümesindeki hızlanma ekonomik aktivite üzerinde yukarı yönlü risk oluşturuyor ve bizim 4. Çeyrek için
olumlu beklentimizi destekliyor. Jeopolitik risklerden dolayı artan belirsizlik yukarı yönlü riski baskılayabilir. Bu nedenle, 2019 yıllında %0.3 büyüme beklentisi ile ihtiyatlı duruyoruz. CARİ İŞLEMLER AÇIĞI 3Ç19’DA CARİ FAZLAYA DÖNDÜ.
Cari işlemler dengesi, ikinci çeyrekte 1.1 milyar dolar açık verirken, 3. Çeyreğin ilk iki ayında 3.7 milyar fazla verdi. Dolayısıyla, 12 aylık cari işlemler dengesi, ikinci çeyreğin sonunda 1.2 milyar dolar fazla(GSYH’nin %0.2’si) iken güçlü turzim gelirleri, zayıf ithalat ve hala büyüyen ihracat sayesinde Ağustos ayında 5.7 milyar dolar(GSYH’nin %0.7’si) fazlaya yükseldi. Finansman tarafında ise doğrudan yatırımlarda sermaye girişi yaşanırken portföy tarafında sermaye çıkışları yavaşladı. Diğer yatırımlarda(özellikle kredilerde) net sermaye akımı ise 2. Çeyrekte giriş olarak gözlenirken 3. Çeyrekte çıkışa döndü. 2019 yılı sonunda cari açığın milli hasılaya oranının %0.5 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz.
BÜTÇE AÇIĞINDA, 3. ÇEYREKTE VERGİ DIŞI GELİR KAYNAKLI GEÇİCİ DÜZELME. Bütçe gelirleri, TCMB ihtiyat akçesi destekli vergi dışı gelirlerin yüksek seyretmesi(%191 yıllık artış) ve vergi teşviklerinin sona ermesi sonucu vergi gelirlerindeki kısmi yükselme ile yıllık %29,8 arttı. Bütçe harcamaları ise yatırım harcamalarındaki düşüşe rağmen yüksek cari transferler, faiz giderleri, personel giderleri ve mal ve hizmet alımları nedeniyle yıllık %26,6 arttı. 12 aylık bütçe açığı, ikinci çeyrekteki 105.1 milyar TL’den (GSYH’nin %2.6’sı) 101.7 milyar TL’ye (GSYH’nin %2.5’i) gerilerken, faiz dışı açık ise 6.7 milyar TL’ye (GSYH’nin %0.2’si) düştü. Yeni Ekonomik Program’da 2019 bütçe açığı hedefi 1.8%’den %2.9’a güncellendi. Ayrıca bütçe açığının, 2020 ve 2021’de %2.9’da kalması ve 2022’de %2.6’ya inmesi bekleniyor. Bütçe açığının GSYH’ye oranının, 2019’da % 2.8 ve 2020’de % 3.2 olacağını öngörüyoruz.
ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ BAZ ETKİSİNİN DE ETKİSİYLE 3Ç19’DA HIZ KAZANDI. Yıllık tüketici enflasyonu, Haziran 2019’da %15,7 iken, güçlü baz etkisi, gıda fiyatlarındaki normalleşme ve kurdaki istikrar kaynaklı maliyet baskılarında azalmanın ve çekirdek enflasyondaki gerilemenin etkisiyle Eylül’de %9,3’e indi. Yıllık çekirdek enflasyon da baz etkisi, düşük kur oynaklığı ve zayıf iç talep kaynaklı olarak %14.9’dan %7.5’e geriledi. Elektrik zammının beklenen etkisine rağmen (0,45 puan doğrudan etki), mevcut düşük enflasyon dinamikleri ve beklenen olumlu baz etkisi, yıllık enflasyonun Ekim ayında % 9’un altına düşmesini yüksek olasılıkla sağlayabilir. Enflasyondaki düşüş momentumu, zayıf seyreden kur geçişkenliği ve halen düşük iç talep, Kasım ayından itibaren beklenen olumsuz baz etkisini bir miktar telafi edebilir. Bu nedenle, yıllık enflasyonun yıl sonunda %12.5’e yaklaşmasını bekliyoruz.
MERKEZ BANKASI (TCMB) 3Ç19’DE SERT FAİZ İNDİRİMLERİYLE GEVŞEME DÖNGÜSÜNE BAŞLADI. Merkez Bankası, Temmuz toplantısında politika faizini 425 baz puan indirerek gevşeme döngüsüne geçmiş oldu. Eylül ayındaki toplantıda ise Merkez Bankası, beklenenden hızlı gerçekleşen dezenflasyon patikası sayesinde ikinci sert faiz indirimine gitti (325 baz puan). Halihazırda iki basamaklı enflasyon beklentisi ve küresel-yerel faktörler üzerindeki belirsizlikler göz önüne alındığında, Merkez Bankası’nın enflasyon projeksiyonu ve gerçekleşmelerine göre karar vermeye devam edeceğini ve bundan sonra kademeli faiz indirimine başlayacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla, 2019 yılının sonunda politika faizinin %15.5’e gerileyeceğini bekliyoruz.
TÜRK FİNANSAL VARLIKLARI YEREL VE KÜRESEL FAKTÖRLERİN DESTEĞİYLE 3Ç19’DA TOPARLAMA KAYDETTİ. Türk Lirası, küresel merkez bankaları güvercin duruşu, yerelde seçim atmosferinin geride kalması ve ABD-Türkiye arasındaki politik gerginliğin yumuşaması sayesinde 3Ç19’un sonunda 2Ç19’daki 5.75’ten %2 değer kazanarak 5.64’e yükseldi. Bunun yanı sıra, 10 yıllık TL bono faizi, bazı belirsizliklerin sona ermesi, küresel merkez bankalarının güvercin duruşu ve beklenenden hızlı gerçekleşen dezenflasyon patikasının desteğiyle 2Ç19’daki %16.7’den 3Ç19’da %13.6’ya geriledi.
2Ç 2019
Resesyon 2019 yılının ilk çeyreğinde sona erdi. Türkiye Ekonomisi 2019’un ilk çeyreğinde yıllık bazda %2.6 daraldı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış milli hasıla, çeyreklik bazda son 3 çeyrekte daraldıktan sonra %1.3 artarak ekonominin resesyondan çıktığına işaret etti. Stoklardaki sert gerileme, iç talepteki daralmayı derinleştirerek (-12.1 puan) daha iyi bir büyüme görmeyi engelledi ve net ihracattan gelen güçlü katkıyı (9.4 puan) baskıladı.
Sanayi üretimi 2Ç19’da olumlu sinyal verdi. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, Mayıs ayında yıllık %1.3 daraldı. Böylece, ilk çeyrekte yıllık %4.6 daralan takvim arındırılmış̧ sanayi üretimi ivme kaybederek ikinci çeyreğin ilk iki ayında yıllık %2.6 düştü. Mevsim ve takvim arındırılmış sanayi üretimi ise Mayıs ayında %1.3 artarak Nisan ayında gerçeklesen hız kaybının geçici olabileceğine işaret etti. Haziran ayında yüksek frekansa sahip verilerdeki iyileşme kademeli toparlanmayı doğruladı. Ayrıca, yılın ikinci yarısındaki olumlu baz etkileri, hem iç hem de dış finansman koşullarında daha olumlu beklentiler ve herhangi bir şok olmayacağı varsayımı altında, 2019 yılında büyüme yüksek ihtimalle pozitif olacak. 2019 yılı büyüme beklentimizi %0.3 olarak koruyoruz.
Cari işlemler açığı 2Ç19'da düzelmeye devam etti. 12 aylık cari işlemler açığı, ilk çeyrekte 13 milyar dolar (GSYH’nin %1.7’si) olarak gerçekleşti. Cari açık, 2.çeyreğin ilk iki ayında ise 1.15 milyar dolar oldu. Dolayısıyla, 12 aylık cari açık, ithalattaki daralma ve hala olumlu kalan ihracat performansı sayesinde Mayıs’ta 2.4 milyar dolara (GSYH’nin %0.3’ü) geriledi. Buna ek olarak, çekirdek cari denge (enerji ve altın hariç) de 42.2 milyar dolar (GSYH’nin %5.9’u) fazla vererek tarihsel verinin en yüksek rakamı oldu. TCMB rezervleri ve net hata ve noksan, finansman tarafında ana kalemler olmaya devam etti. 2019 yılı sonunda cari açığın milli hasılaya oranının %1.4 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz.
Bütçe açığı 2Ç19’da daha da kötüleşti. Bütçe gelirleri, 2019 yılının ikinci çeyreğinde hem vergi gelirlerindeki düşük performans (yıllık %3) hem de vergi dışı gelirlerdeki daralma (yıllık %16) nedeniyle yıllık bazda %0.8 azaldı. Bütçe harcamaları ise aynı dönemde cari transfer, personel harcamaları ve yüksek faiz giderleri yüzünden %17.4 arttı. Böylece, 12 aylık bütçe açığı 105.1 milyar TL'ye (GSYH'nin %2.6'sına) ulaştı ve faiz dışı açık ise 14.2 milyar TL (GSYH'nin %0.4'ü) oldu. Önümüzdeki dönemde, Hazine’nin TCMB'den alacağı ihtiyat akçesine rağmen, mevcut kötüleşme, özellikle 2018'in ikinci yarısında kümülatif hesaplamada gözlenen tek seferlik gelirlerin çıkacak olması ve zayıf vergi gelirlerini düşündüğümüzde, Yeni Ekonomik Programın mali hedeflerine ulaşılması zor görünüyor. Sonuç olarak, bütçe açığının 2019 sonuna kadar GSYH oranı, %3.1’e yakın gerçekleşerek programdaki %1.8’lik hedefin üzerinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz.
Enflasyon 2Ç19’da yavaşladı. Yıllık tüketici enflasyonu, çekirdek fiyatlardaki yavaşlama ve gıda fiyatlarındaki normalleşme sayesinde Mart ayındaki %19.71’den Haziran ayında %15.72’e geriledi. Ayrıca, yıllık çekirdek enflasyon, düşük talep nedeniyle azalan döviz kuru geçişkenliği sayesinde %17.53'ten % 14.86'ya indi. Önümüzdeki dönemde, enflasyon vergi teşviklerinin sona ermesi ve elektrik fiyat zammı nedeniyle Temmuz’da geçici olarak yukarı çıkacak. Ancak enflasyonun sön dönemde beklenenden daha hızlı azalması ve Haziran ayından Kasım ayına kadar devam edecek olumlu baz etkileri, enflasyonun Eylül ve Ekim aylarında %10’a yakın bir seviyeye inmesine yardımcı olacak fakat sonrasında ise olumsuz baz etkisinden dolayı enflasyonda yıl sonuna doğru %15’e yakın bir düzeltme hareketi görülebilir. Enflasyonunun yıl sonunda %15 olacağını tahmin ediyoruz.
Merkez Bankası (TCMB) temkinli kalmaya devam ediyor ve gevşeme döngüsüne başlayacak. TCMB, politika faizini (%24) değiştirmeden sıkı duruşuna devam etti. Yeni şokların olmaması durumunda, olumlu baz etkileri, çekirdek enflasyondaki son gelişmeler ve enerji ve gıda fiyatlarındaki yavaşlama, enflasyonda hızlı düşmeyi sağlayacak. (Temmuz ayında vergi teşviklerinin sona ermesi ve elektrik fiyat zammı geçici olarak enflasyonu yukarı çekecek). Enflasyonun beklenenden daha hızlı gerilemesi ve Kasım ayına kadar devam edecek olumlu baz etkileri sayesinde, Merkez Bankası’nın Temmuz ayındaki toplantısından itibaren gevşeme döngüsüne başlayacağını öngörüyoruz.
Türk finansal varlıkları 2Ç19’da düşük performans gösterdi. Türk finansal varlıkları, 2019 yılının ikinci çeyreğinde jeopolitik, politik ve küresel faktörlerden kaynaklanan bazı belirsizliklerin baskısı altında kaldı. Öte yandan, Haziran ayında jeopolitik gerginlikte gevşeme, siyasi belirsizlikte azalma ve gelişmiş ülke merkez bankalarının güvercin duruşu sonucunda dış finansal piyasa koşullarda destekleyici beklenti, Türk varlıklara bir miktar istikrar kazandırdı. TL, döviz sepetine karşı 1Ç19'da %4.3'e yakın değer kaybettikten sonra ikinci çeyrekte de %4.7 değer kaybetti. Buna rağmen, 10 yıllık tahvil getirisi ise 1Ç19 sonunda %17.92 iken, Haziran ayı sonunda enflasyondaki hızlı düşüş sayesinde %16.73 seviyesine geriledi.
1Ç 2019
Ekonomide dengelenme 4Ç18'de belirginleşti. Türkiye Ekonomisi 2018’in son çeyreğinde yıllık bazda %3 daraldı. Ekonomi, çeyreklik bazda 3. Çeyrekte %1.6 düştükten sonra son çeyrekte de %2.4 daralarak teknik olarak resesyona girdi. İç talepteki daralma, 2009 yılı küresel finansal krizden sonra en yüksek seviyesine ulaştı. Öte yandan, net ihracatın katkısı ise 1998 yılına kadar giden seride tepe noktasına ulaşarak tampon oldu. Sonuç olarak, ekonomi 2017’de %7.4 büyüdükten sonra 2018 yılında %2.6 büyüdü.
Sanayi üretimi 1Ç19’da dengelendi. Takvim etkisinden arınmış sanayi üretimi, Şubat ayında yıllık bazda %5.1 daraldı. Mevsim ve takvim arınmış sanayi üretimi, aylık %1.3 artarak son iki ay üst üste büyüdü. Dolayısıyla, 2018 yılının son çeyreğine göre 2019 yılının ilk iki ayında %0.7 artan sanayi üretimi toparlanma sinyali verdi. Sanayi üretiminde yavaşlayan daralma ve Büyük Veri Perakende Satış Göstergemiz, reel ithalat ve kredi büyümesi gibi diğer öncü göstergeler resesyonun kısa ömürlü olacağını gösteriyor. Aylık GSYH göstergemiz, Mart ayında yıllık bazda %1.2 küçülme(%47’lik bilgi ile) tahmin ederek ekonomik aktivitede dipten çıkış sinyallerini destekliyor. Buna rağmen, son dönemde finansal piyasalarda artan oynaklığın etkileri ve para politikasının daha uzun bir süre sıkı kalabilecek olması önümüzdeki dönemde beklenen toparlanmanın boyutunu baskılayabilir. Riskler, 2019 yılı için %1 olan büyüme tahminimizde aşağı yönlü baskı oluşturuyor.
Cari işlemler açığı 1Ç19'da düzelmeye devam etti. Cari işlemler açığı, 2018 yılında 27.2 milyar dolar(GSYH’nin %3.5’i) olarak gerçekleşti. 2019 yılının ilk ayında ise cari açık 1.3 milyar dolar oldu. Dolayısıyla, 12 aylık toplam cari açık, Şubat 2019’da iç talepteki daralma ve hala olumlu kalan ihracat performansı sayesinde 17 milyar dolara(GSYH’nin %2.3’ü) gerileyerek son 9 yılın en düşük seviyesine indi. Buna ek olarak, çekirdek cari denge(enerji ve altın hariç) de 27.9 milyar dolar(GSYH’nin %3.7’si) fazla vererek tarihsel verinin en yüksek rakamına ulaştı. Finansman tarafında ise, dış finansman koşullarındaki iyileşme ile portföy kaleminde toparlanma görülse de TCMB rezervleri ve net hata ve noksan ana kalemler olmaya devam etti. 2019 yılı sonunda cari açığın milli hasılaya oranının %1.5 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz.
Bütçe açığı 1Ç19’da arttı. 2019 yılının ilk çeyreğinde, bütçe gelirleri özellikle %196 artan vergi dışı gelirler ile desteklenerek %30 artarken (vergi gelirleri %6 arttı), bütçe harcamaları yüksek cari transfer, personel ve yatırım harcamaları nedeniyle %35 yükseldi. Böylece, 12 aylık toplam bütçe açığı 88.4 milyar TL’ye (GSYH’nin %2.3’ü) ulaşırken, faiz dışı denge 3.3 milyar TL(GSYH’nin %0.1’i) açık verdi. Önümüzdeki dönemde, vergi teşviklerinin uzatılması, ekonomideki yavaşlama ile birlikte vergi gelirlerinde beklenen zayıf performans, bütçe performansını olumsuz etkileyebilir. Öte yandan, hükümetin tasarruf tedbirlerine ek olarak imar reformunun Temmuz 2019'a kadar uzatılması ve olası bedelli askerlik düzenlemesi bütçedeki bozulmaya karşı destekleyici olabilir. Sonuç olarak, 2019 yılı sonunda bütçe açığının GSYH oranı, %2.5’e yakın gerçekleşerek Yeni Ekonomik Programının %1.8’lik hedefinin üzerinde olabileceğini öngörüyoruz.
Enflasyon 1Ç19’da yavaşladı. Yıllık tüketici enflasyonu, Aralık 2018’de %20.3 iken Mart 2019’da %19.7’e indi. Ayrıca yıllık çekirdek enflasyon, düşük talep sonucu azalan kur geçişkenliği sayesinde %19.5’ten %17.5’e geriledi. Önümüzdeki dönemde, etkin kalmaya devam eden maliyet yönlü baskılar, çekirdek enflasyon eğilimindeki zayıf toparlanma( hala %14 civarlarında) ve son dönemdeki kur dalgalanması, enflasyonda yukarı yönlü risk oluşturuyor fakat hem iç hem dış finansman maliyetlerindeki sıkılaşma ile beklenenden düşük gerçekleşebilecek talep ve vergi teşviklerinin uzatılması tampon olabilir. Enflasyonun yılsonunda %15.5 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz.
Merkez Bankası (TCMB) ihtiyatlı kalmaya devam ediyor. TCMB, enflasyonda yukarı yönlü riskler, çekirdek enflasyon eğilimde zayıf toparlanma ve kurda yaşanan son dalgalanmalardan dolayı politika faiz oranını (%24) değiştirmeyerek sıkı duruşuna devam etti. Merkez Bankası sıkı duruşuna yakın zamanda enflasyon üzerinde yukarı yönlü risklerden dolayı uzun bir süre devam edebilir. Dolayısıyla, faiz indiriminin enflasyondaki toparlanmanın belirginleşeceği 4Ç19’a kadar öteleneceğini öngörüyoruz.
Türk finansal varlıkları 1Ç19’da düşük performans gösterdi. Türk finansal varlıkları, görece sakin olan küresel piyasalar ve para ve maliye politikalarında atılan doğru adımlar neticesinde 4Ç18’de dengelenmeye başladı. Bununla birlikte, 2019 yılının ilk çeyreğinde Türk varlıkları, yerel ve küresel faktörler nedeniyle 2018 yılı son çeyreğine göre zayıf performans gösterdi. Türk Lirası 4Ç18'de döviz sepetine karşı %13 değer kazandıktan sonra 1Ç19’da %4.3 değer kaybetti. 4Ç18 sonunda %16.4 olan 10 yıllık TL tahvil getirisi, Mart ayı sonunda %17.9 seviyesine çıktı.