Değerli Paydaşlarımız,
2014, Avrupa’da ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik toparlanmanın beklenenden yavaş seyrettiği ve küresel ekonomide belirsizliklerin hakim olduğu bir sene oldu. Türkiye ekonomisi, Amerikan Merkez Bankası FED’in varlık alımlarını azaltması ve politik belirsizlikler nedeniyle çifte şokla girdiği 2014 yılında, esnek yapısı sayesinde beklentilerin üzerinde bir performans gösterdi. Kurdaki değer kaybını sınırlamak üzere Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Ocak ayında yaptığı hızlı faiz artışı ve alınan makro-ihtiyati tedbirlerin iç talebi sınırlayıcı etkilerine rağmen, yıl içinde dış talep katkısıyla ılımlı bir büyüme performansı yakalandı. İç talepteki ılımlı seyir ithalatı sınırlarken, olumlu ihracat performansı sayesinde cari açık anlamlı bir iyileşme gösterdi. FED’in faiz artırımlarına yaklaştığı beklentisiyle kurdaki baskı ve kuraklık nedeniyle yüksek seyreden gıda fiyatları, enflasyonu yıl genelinde beklenenin üzerinde tuttu. Bununla beraber, son çeyrekte yaşanan petrol fiyatlarındaki ciddi düşüş, enflasyon ve cari açığı olumlu yönde etkiledi.
Türk bankacılık sektöründe, tüketimi ve cari açığı kontrol altına almak üzere uygulanan makro-ihtiyati önlemlerin ve regülasyonların etkileri, yıl boyunca gerek kredi büyümesi gerekse kârlılık üzerinde hissedildi.
Sektördeki kredi büyümesi 2013 yılındaki %32 seviyesinden %18’e yavaşlayarak, uzun vadede sağlıklı ve sürdürülebilir bir seviyede kaldı. Kredi büyümesindeki yavaşlamanın yanı sıra büyümenin kompozisyonu da değişti. En belirgin yavaşlama, alınan tedbirlere paralel, tüketici kredilerinde ve kredi kartlarında gerçekleşti. 2014 yılında büyümeyi en çok destekleyen alan %27 artışla TL işletme kredileri oldu. Ekonomideki yavaşlama ve regülasyonların etkisi en çok kredi kartlarında artan sorunlu kredilerde hissedildi. Toplam takipteki krediler oranı %2,75 seviyesine kısmi bir artış gösterse de, sektördeki güçlü aktif kalitesi korundu. Geçen yıla göre yüksek seyreden fonlama maliyetleri, yavaşlayan kredi büyümesi ve yasal düzenlemeler, sektörün kârlılığı üzerinde baskı oluşturdu, net faiz marjında yaklaşık 20 puan daralma meydana geldi.
Garanti BBVA olarak bu zorlu dönemde, sürdürülebilir büyüme odağımızla, müşterilerimizi tüm ürün ve hizmetlerimizin kalbinde tutup, hayatlarının içine entegre olmuş bir bankacılık deneyimi sunmayı hedefledik. Bu doğrultuda, Türkiye’nin tüm illerindeki şubelerimiz ve her an rahatça ulaşılan dijital kanallarımızla, müşterilerimizi dinlemeye ve finansal ihtiyaçlarına çözümler üretmeye devam ettik. Bilançomuzu başarılı bir şekilde yöneterek, sahip olduğumuz sağlam aktif kalitesi, güvenli likidite seviyesi ve güçlü sermaye yapısıyla, 2014 yılında da güçlü performansımızı sürdürdük.
Kredilerde, öngörülerimiz doğrultusunda, izlediğimiz disiplinli büyüme stratejilerimizle hedeflerimize ulaştık. Özellikle odaklandığımız Türk Lirası kredilerde, konsolide bazda %16 seviyesinde bir büyüme gerçekleştirdik. Yabancı Para krediler tarafında, 2014’teki bazı yatırımların, global ve yerel gelişmelere paralel olarak sonraki dönemlere ötelenmiş olması nedeniyle, öngörümüzün altında bir büyüme gerçekleşirken, toplam kredi büyüklüğümüz 143 milyar TL’ye ulaştı. Kredilerimiz büyürken, aktif kalitesinde sektörün üzerindeki güçlü performansımızı sürdürdük. Takipteki kredi oranımız, sektör ile karşılaştırılabilir konsolide olmayan finansal sonuçlara göre %2,41 seviyesinde gerçekleşti.
Kredi büyümemizde, yıllık bazda %28 büyüttüğümüz TL işletme kredilerindeki yüksek performansımız ön plana çıktı. Tüketici kredilerinde sektöre paralel olarak büyümemiz yavaşlasa da liderliğimizi sürdürdük. Konut kredilerinde, azalan konut satışları ve yoğun rekabete rağmen, pazar payımızı artırdık ve lider konumumuzu koruduk. İhtiyaç kredilerinde pazar payımız %11,2 olarak gerçekleşirken, oto kredilerinde %21,9 gibi ciddi bir paya ulaşarak liderliğimizi pekiştirdik. Proje finansmanı alanında öncü konumumuzu sürdürdüğümüz 2014 yılında, Türkiye’nin büyümesine katkıda bulunacak önemli altyapı ve enerji projelerinin finansmanında düzenleyici lider banka olarak yer aldık.
Fonlama tarafında ise müşteri mevduatında, kredi büyümemize denk bir artış kaydettik. 2014’te müşterilerimizin bize duyduğu güvenle, vadesiz TL mevduatlarımız sektörün üzerinde büyüdü. Güçlü mevduat tabanımızı korurken, yurt dışı kaynak yaratma konusundaki başarılarımız da devam etti. Uluslararası piyasalarda Garanti BBVA’ya duyulan yüksek güvenle sendikasyon kredilerimizi rekor talep alarak yeniledik. Toplamda 1 milyar 50 milyon ABD Doları tutarında seküritizasyon işlemine, 500 milyon Avro ve 750 milyon ABD Doları tutarında iki adet Eurobond işlemine imza attık. Avrupa Yatırım Bankası’ndan (AYB) KOBİ’lerin finansmanı amacıyla 6 yıl vadeli 218 milyon TL ve 5 yıl vadeli 69 milyon TL tutarında kredi sağlayarak Türkiye’de AYB’den Türk Lirası cinsi borçlanma sağlayan tek banka konumumuzu koruduk. Ayrıca, farklı vade ve para cinslerinde bono ihraçları gerçekleştirmemizi sağlayan Orta Vadeli Tahvil (MTN) borçlanma programımız kapsamında 2014 yılında 1 milyar 260 milyon ABD Doları tutarında yeni yurt dışı kaynak yarattık. MTN programı kapsamında ABD Doları ve Avro dışında farklı para cinslerinde yaptığımız ihraçlara ilave olarak, 2014 yılında MTN programı içinden Japon Yeni cinsi ihraç gerçekleştiren ilk ve tek Türk bankası olduk.
Kârlılık açısından ise sektör genelinde olduğu gibi, daha sınırlı kredi büyümesinin ve yasal düzenlemelerin etkilerini hissettiğimiz bir yıl oldu. Buna rağmen, etkin ve zamanlı bilanço yönetimimiz sayesinde net faiz marjımızı geçen yıl sonuna göre artırmayı başardık.
Garanti BBVA olarak bu zorlu dönemde, sürdürülebilir büyüme vekârlılığı odağına alan dinamik iş modelimiz doğrultusunda sermayemizi etkin kullanmaya devam ettik. Sermaye yapısı bakımından güçlü konumumuzu, %14 seviyesindeki sermaye yeterlilik oranımızla koruduk. 2014 yıl sonu itibarıyla %93’e ulaşan çekirdek sermayemizin toplam özkaynaklar içindeki payı, sektördeki en yüksek oran olarak kalmaya devam etti. Böylelikle, özkaynaklarımızın kalitesini ve sürdürülebilir büyüme stratejimizin arkasında olduğumuzu biz kez daha gösterdik.
Bununla birlikte 2014 yılında yarattığımız ekonomik değeri, gerek sağladığımız sürdürülebilir ürün ve hizmetlerin, gerekse içinde yer aldığımız gönüllü inisiyatiflerin çevreye ve topluma kattığı değerle zenginleştirmeye devam ettik. Bu yöndeki çalışmalarımızın çerçevesini belirleyen yeni Sürdürülebilirlik Politikamız ve Stratejimiz, Yönetim Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi.
2014’te çevresel performansımızı iyileştirme yönünde ana odaklarımızdan biri iklim değişikliğiyle mücadele oldu. 605 hizmet noktasına ulaşan ISO14001 sertifikalı Çevre Yönetim Sistemimiz ve WWF Türkiye tarafından layık görüldüğümüz Yeşil Ofis Diploması, bizi bu gayretlerimizi tüm değer zincirimize yayma konusunda teşvik etti. Eylül 2014’te New York’ta gerçekleşen İklim Zirvesi’ne katılarak tedarikçilerimizi ve müşterilerimizi de kapsayan 6 farklı alanda iklim değişikliği ile mücadele sözü verdik.Garanti BBVA, bu alandaki çalışmalarıyla sera gazı emisyonlarını ve iklim değişikliği stratejisini 5.kez açıkladığı CDP tarafından “CDP 2014 Türkiye İklim Saydamlık Liderliği” ödülüne layık görüldü.
Yenilenebilir enerji yatırımlarına sağladığımız güçlü finansman desteği, gerek Çevresel ve Sosyal Kredi Politikalarımıza bağlılığımızın, gerekse düşük karbonlu ekonomiye geçişe desteğimizin bir göstergesi oldu. Rüzgar enerjisi yatırımlarına sağlamış olduğumuz toplam finansman tutarı, 2014 yılı sonunda 2 milyar ABD Doları’na ulaştı. KOBİ’lere yönelik lisanssız güneş enerjisi yatırımlarını kapsayan yeni ürünümüz ile yenilenebilir enerjiye desteğimizi farklı bir boyuta taşırken, kredilendirme faaliyetlerimizde benimsediğimiz bu yaklaşımlar sayesinde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan Çevresel ve Sosyal Performans Sürdürülebilirlik Ödülü’nü almaya hak kazandık.
KOBİ’lere rehberlik etmeyi sürdürdüğümüz, illerde sektörlere yönelik çözüm önerilerini paylaştığımız Garanti BBVA Anadolu Sohbetleri, 2014’te de devam etti. 2014’te ziyaret edilen 7 şehrimizle birlikte, bugüne kadar 67 ilde düzenlenen 97 toplantıda, 30.000’i aşkın KOBİ’yle bir araya geldik.
KOBİ Bankacılığı platformumuzda özel bir müşteri kitlesi olarak gördüğümüz kadın girişimcilere sağlanan krediler, 2014 yıl sonu itibarıyla 2,1 milyar TL’ye ulaştı.
Desteğimizi kredi sağlamanın bir adım ötesine geçirmek amacıyla Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nin (BÜYEM) işbirliğiyle 2012’de başlattığımız ücretsiz eğitim projesi “Kadın Girişimci Yönetici Okulu”, yeni mezunlarını verdi. Yıl boyunca Adana, Diyarbakır, Eskişehir, Kayseri illerinde gerçekleştirilen okul projesi, 2015’te de sürecek.
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’yle (KAGİDER) birlikte düzenlediğimiz Kadın Girişimci Buluşmaları’na, 2014’te 5 ilde devam ettik. Bunlar; İstanbul, Sivas, Diyarbakır, Niğde ve Aydın’dı. Ekonomist dergisi ve KAGİDER’in işbirliğiyle başlattığımız Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın ise 8.’sini gerçekleştirdik. 2014’te Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne imza atan ilk Türk Bankası olarak kadınlara yönelik desteğimizin kapsamını genişlettik.
TOBB ile birlikte düzenlediğimiz Genç Girişimci Buluşmaları’na 2014’te de devam ettik. Diğer yandan, ülkemizde, üniversite gençlerinin girişimcilik ruhunu keşfetmelerini sağlamak amacıyla Nisan 2014’te kurulan Girişimcilik Vakfı’nın ve Boğaziçi Mezunlar Derneği’nin öncülüğünde hayat bulan BÜMED Business Angels (BUBA) oluşumunun destekçisi olduk.
2011 yılında başlattığımız, hizmetlerimizi engelli bireylerin erişimine uygun hale getiren “Engelli Dostu Bankacılık” çalışmalarımız sürdürülebilir bankacılık vizyonumuzun önemli bir parçası olmaya devam etti. Ayrıca 2014’te, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın önderliğinde, engelli bireylerin istihdamına yönelik başlattığımız “İşe Katıl Hayata Atıl” projesiyle; engellilerin kendi yaşamının sorumluluğunu alabilen bağımsız bireyler olmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
Engelli bireylerin sosyal yaşamını desteklemeye yönelik çalışmalarımız Tekerlekli Sandalye Basketbol Ligleri’ne sponsorluğumuzla devam etti. Bu kapsamda, “Dr. Trawinski Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Turnuvası”na destek verdik. Turnuvanın 2014 yılı şampiyonu, Türkiye Tekerlekli Sandalye Erkek Basketbol Milli Takımı oldu.
Her zaman olduğu gibi kadınlarımızı unutmadık, Gaziantep’te 25-27 Haziran tarihlerinde düzenlenen Garanti BBVA Tekerlekli Sandalye Basketbol Kadınlar 1. Türkiye Şampiyonası’na sponsor olduk. Kadın sporculardan oluşturulan 4 takımın mücadele ettiği turnuva, Türkiye’de ilk kez düzenlendi ve büyük ilgi gördü.
Ayrıca basketbola sağladığımız desteğin 13. yılında, Potanın Perileri 27 Eylül-5 Ekim 2014 tarihleri arasında Türkiye’de düzenlenen FIBA Kadınlar Dünya Basketbol Şampiyonası’nda 4.’lüğü elde ederek göğsümüzü kabarttı.
Garanti BBVA olarak, 17 yıldır ülkemizde cazın sevilmesine ve yaygınlaşmasına öncülük eden “Garanti BBVA Caz Yeşili”ne sponsor olmanın heyecanını 2014’te bir kez daha yaşadık. Garanti BBVA’nın kültür ve sanata olan desteği, SALT Ulus, SALT Galata ve SALT Beyoğlu’nda toplam 377.496 sanatsevere ulaşan 19 sergi ile devam etti.
Geçtiğimiz yıllarda paydaşlarımızla açık iletişim ve işbirliği, sürdürülebilir bankacılık vizyonumuzu dinamik tutarak sürekli geliştirmemizde büyük rol oynadı. Bu gelişimi devam ettirmek üzere 2014’te, Küresel Raporlama İlkeleri’nin yeni G4 Kılavuzu’na göre Sürdürülebilirlik Raporu yayınlayarak Türk bankacılık sektöründe şeffaflık konusunda bir ilke daha imza attık. Tüm bu gayretlerimiz, 2014’te Borsa İstanbul’un Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer almamızın temellerini attı.
2014 yılında Garanti BBVA, uluslararası derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating’in yaptığı kurumsal yönetim derecelendirmesinde, SPK Kurumsal Yönetim İlkeleri’ne üstün derecede uyum gösterdiği belirlenerek 9,14 notunu alarak Borsa İstanbul Kurumsal Yönetim Endeksi’nde yer almaya hak kazandı. Paydaşlarımızla kurduğumuz doğruluk, şeffaflık, adillik, hesap verebilirlik ve sorumluluk prensiplerine dayalı iletişim, geliştirdiğimiz insan odaklı sistemler, gelişmiş risk yönetimi anlayışımız ve topluma verdiğimiz değerin göstergesi olan bu gelişmeleri paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
Değerli Paydaşlarımız,
2015’te, ABD’de toparlanmanın güçlü kalmayı sürdürmesi durumunda, FED’in sinyalini verdiği üzere yıl içinde faiz artırmaya başlaması, Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelere dair risk algısı üzerinde tehdit yaratıyor. Ancak, küresel düzeyde zayıf büyüme performansının devam etmesinin, FED’i daha temkinli ve kademeli bir faiz artırımına itebileceğini düşünüyoruz. Düşen petrol fiyatlarının da başta Rusya olmak üzere küresel çapta krize dönüşmeyecek seviyede dengeye gelmesi, önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisi için olumlu bir gelişme olabilir.
Nispeten olumlu bir bakış açısıyla, 2015’te Türkiye ekonomisinin, 2014’e kıyasla hızlanarak, %3,5’in üzerinde büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Kamu yatırımlarının katkısı yanında büyüme kompozisyonunun, iç talep lehine değişmesini bekliyoruz. Azalan kur etkisi ve normalleşen gıda fiyatları nedenleriyle yılsonu enflasyonunun, petrol fiyat düşüşünden de destek bularak, 2014 seviyesinin önemli miktarda altında kalmasını bekliyoruz. Cari açığın milli gelire oranı ise düşen petrol fiyatlarının etkisiyle %5’in altına inebilir.
Bankacılık sektöründe, 2015’te ekonomik büyümedeki hızlanmaya paralel olarak, kredi ve fonlama tarafında kısmen daha yüksek büyüme oranları öngörüyoruz. Krediler kompozisyonunda yine TL ticari krediler ön plana çıkacak. Önümüzdeki dönemde de yapılan düzenlemelerin etkilerini büyüme ve kârlılık üzerinde hissetmeye devam edeceğiz. Ancak, ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin, bilanço kompozisyonunun her geçen gün daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya oturmasını sağlayacağına inanıyoruz.
Garanti BBVA olarak, 2015’te de faaliyet gösterdiğimiz alanlarda müşterilerimiz, paydaşlarımız, ülkemiz ve ekonomimiz için sürekli artan değer yaratmak için çalışmaya devam edeceğiz. Stratejilerimizi belirlerken yeniliklere öncü olmayı, ihtiyaçlara doğru cevapları vermeyi, her kesime ulaşmayı ve sürdürülebilir büyümeyi devam ettirmeyi hedefliyoruz.
Dileğimiz, her zaman olduğu gibi tüm paydaşlarımızın takdirine layık olabilmek.
Saygılarımla,
Ergun ÖzenYönetim Kurulu Üyesi, Genel Müdür